Ey insan! Allah, hac vaktinin malum aylar olduğunu, o aylarda ihrama girip niyet ederek haccı kendine farz kılan için, artık hacda kadına yaklaşmanın, günah işlemenin ve münakaşa etmenin olmadığını haber verir. Hayır ve hasenattan kim ne yaparsa onu Allah’ın bildiğini, hac için yolculuğa çıkmadan azık edinmelerini, fakat en hayırlı azığın takva olduğunu bildirir. Ve akıl sahiblerine hitab ederek sadece Allah, Kendisinden sakınmalarını emreder.
Allah, hac aylarında ve hac yaparken ticaret yaparak şefkatle kendilerini terbiye eden Rablerinden bir ihsan ve rızık aramalarında kendilerine bir günah olmadığını iman edenlere haber verir. Artık Arafat’ta durarak hacı olduktan sonra, hihayet Arafat’tan ayrılıp akın akın giderken Meşar-i Haram tepesi yanında bulunan Müzdelife’de Allah’ı zikretmelerini Allah emreder. Allah, onları hidayete erdirdiği gibi kendilerinin de Allah’ı zikretmesini ve Allah’ın hidayet etmesinden evvel onların dalalete düşen kimseler olduklarını bildirir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “(Hac esnâsında ticâret yaparak) Rabbinizden bir ihsan aramanızda size bir günah yoktur. Nihâyet Arafat’tan (ayrılıp) akın ettiğiniz zaman, Meş‘ar-i Harâm (tepesi) yanında (Müzdelife’de) artık Allah’ı zikredin! Ve (O) sizi hidâyete erdirdiği gibi, (siz de) O’nu zikredin! Doğrusu (siz) bundan evvel de elbette dalâlete düşenlerdendiniz. (Bakara, 198)”
Allahım, bizi ve neslimizi Müzdelife’de Seni zikreden kimselerden eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder