Ey insan! Allah, inkâr edenlere dünya hayatı süslendiğinde dolayı iman edenlerle alay ettiklerini, halbuki günahlardan sakınanların kıyamet günü kâfirlerin üstünde olduklarını ve Allah’ın dilediğini hesabsız rızıklandırdığını bildirir.
Allah, insanların başlangıçta aynı dine mensub tek bir ümmet olduklarını, fakat daha sonra ihtilafa ve ayrılığa düştüklerini haber verir. İnsanların ihtilafa düşmelerinin üzerine Allah, doğru yolu bulmaları için iman edenleri Cennetlerle müjdeleyenler ve aynı zamanda inkâr edenleri de Cehennem ile korkutanlar olarak peygamberler gönderdiğini ve hakkında ihtilafa düştükleri şeyler hakkında insanlar arasında doğru veya yanlış olduklarına dair hüküm vermek için peygamberlerin beraberinde hak üzere Kitab indirdiğini bildirir. İhtilafa düşenleri ikaz etmek ve iman edenleri müjdelemek için Allah peygamberler ve Kitab göndermesine ve kendilerine apaçık deliller gelmesine rağmen aralarındaki birbirlerine olan zulüm ve hased sebebiyle onda da ihtilafa düştüklerini Allah haber verir. Allah, sonra kendilerine kitab verilen ehl-i kitabın üzerinde ihtilafa düştükleri hakka iman edenleri de izniyle hidayet eylediğini ve Kendisinin dilediği kimseye hikmeti gereği bir lütuf olarak dosdoğru bir yola, rızasına hidayet ettiğini bildirir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “İnsanlar tek bir ümmet (aynı din üzere) idi (daha sonra ihtilâfa düştüler); bunun üzerine Allah, müjdeleyiciler ve (aynı zamanda) korkutucular olarak peygamberler gönderdi ve hakkında ihtilâfa düştükleri şeyler husûsunda, insanların aralarında hüküm vermek için, berâberlerinde hak ile Kitâb indirdi. Ancak kendilerine onun (o kitâbın) verildiği kimseler, onlara apaçık deliller geldikten sonra aralarındaki zulüm (ve hased)den dolayı onda da ihtilâfa düştüler. Sonra Allah, (o ehl-i kitâbın) üzerinde ihtilâfa düştükleri hakka, îmân edenleri izniyle hidâyet eyledi. Çünki Allah, dilediği kimseyi (hikmetine binâen kendi lütfundan) dosdoğru bir yola hidâyet eder. (Bakara, 213)”
Allahım, bizi ve neslimizi hakka iman eden dosdoğru bir yola hidayet ettiğin kullarından eyle.. Âmin..
Allah, insanların başlangıçta aynı dine mensub tek bir ümmet olduklarını, fakat daha sonra ihtilafa ve ayrılığa düştüklerini haber verir. İnsanların ihtilafa düşmelerinin üzerine Allah, doğru yolu bulmaları için iman edenleri Cennetlerle müjdeleyenler ve aynı zamanda inkâr edenleri de Cehennem ile korkutanlar olarak peygamberler gönderdiğini ve hakkında ihtilafa düştükleri şeyler hakkında insanlar arasında doğru veya yanlış olduklarına dair hüküm vermek için peygamberlerin beraberinde hak üzere Kitab indirdiğini bildirir. İhtilafa düşenleri ikaz etmek ve iman edenleri müjdelemek için Allah peygamberler ve Kitab göndermesine ve kendilerine apaçık deliller gelmesine rağmen aralarındaki birbirlerine olan zulüm ve hased sebebiyle onda da ihtilafa düştüklerini Allah haber verir. Allah, sonra kendilerine kitab verilen ehl-i kitabın üzerinde ihtilafa düştükleri hakka iman edenleri de izniyle hidayet eylediğini ve Kendisinin dilediği kimseye hikmeti gereği bir lütuf olarak dosdoğru bir yola, rızasına hidayet ettiğini bildirir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “İnsanlar tek bir ümmet (aynı din üzere) idi (daha sonra ihtilâfa düştüler); bunun üzerine Allah, müjdeleyiciler ve (aynı zamanda) korkutucular olarak peygamberler gönderdi ve hakkında ihtilâfa düştükleri şeyler husûsunda, insanların aralarında hüküm vermek için, berâberlerinde hak ile Kitâb indirdi. Ancak kendilerine onun (o kitâbın) verildiği kimseler, onlara apaçık deliller geldikten sonra aralarındaki zulüm (ve hased)den dolayı onda da ihtilâfa düştüler. Sonra Allah, (o ehl-i kitâbın) üzerinde ihtilâfa düştükleri hakka, îmân edenleri izniyle hidâyet eyledi. Çünki Allah, dilediği kimseyi (hikmetine binâen kendi lütfundan) dosdoğru bir yola hidâyet eder. (Bakara, 213)”
Allahım, bizi ve neslimizi hakka iman eden dosdoğru bir yola hidayet ettiğin kullarından eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder