12 Ekim 2010 Salı

Ticâreti haramdan kurtaran nasihat

Allah, faizi ve yiyenleri bize şu âyetle şöyle haber verir: "Ribâ (fâiz) yiyenler (kabirlerinden), ancak kendisini şeytan çarpmış kimsenin, cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar! Bu, şübhesiz onların: “Alış-veriş (de) ancak fâiz gibidir” demeleri yüzündendir. Hâlbuki Allah, alış-verişi helâl, fâizi ise haram kıldı! O hâlde kim kendisine Rabbinden bir nasîhat gelir de (fâizden) vazgeçerse, artık geçmişte olan (İslâm’a girmeden önce aldıkları) kendisinindir. Onun işi (hakkındaki hüküm) ise Allah’a âiddir. Kim de (helâl sayarak fâize) dönerse, işte onlar ateş ehlidirler! Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar. (Bakara, 275)"
Faiz yiyenler, alış-verişi faize benzeterek faiz gibi bir harama giriyorlar. Helal rızkın onda dokuzunun olduğu ticarete haramı bulaştırıyorlar.
Ya bunlar fıkıh okumamışlar, faiz ve ticaretin farkını bilmiyorlar ki âyetin tehdidine maruz kalanlarda bu cehalet olmasa gerek; ya da kendi nefislerine aldanıp helal haram demeden, kolay kazanç olan faize giriyorlar ve âyetin tokatını yiyorlar.
Peki, ticarete giren ne yapmalı? İşte bu sorunun cevabını Hz. Ali (kv)'den dinleyelim: Bir kimse, Hz.Ali'ye (r.a) gelip, "Yâ Emire'l-mü'minin! Ben, ticaret yapmak istiyorum. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?" diye sormuştu. Hz.Ali ona, "Önce fıkıh öğren, fıkıh ticaretten öncedir. Zira, fıkhı öğrenmeden ticareti yaparsan, faizden ve haramdan kurtulamazsun" buyurdu.
Helal rızkın onda dokuzu ticarettedir. Bunun için de öncelik fıkıh okumak ve ticareti helal dairesinde yapabilmek ehemmiyetlidir.
Allahım, bizi ve neslimizi faizden muhafaza eyle.. Helal dairesinde ticaret ihsan eyle.. Âmin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder