Milleti bir yapan kardeşliktir. Kardeşliği tesis eden samimiyettir. Samimiyetin ölçüsü yüz yüze iken gösterilen muhabbet, hürmet ve merhametin gıyabında da gösterilmesidir.
Yüzüne karşı muhabbet ederken, gıyabında kötülemek samimiyeti bozar, kardeşliği yıkar.
Yanında iken hürmet edip, uzak iken hakaret etmek hürmetsizliktir, samimiyetsizliktir.
Beraberken merhamet edip yokluğunda çiğnemek merhametsizliktir, samimiyetsizliktir.
Beraberken de ayrı iken de; yakın iken de uzak iken de; muhatap iken de gayb iken de samimiyet birdir, bir olmalıdır. Yoksa iki yüzlülüktür, ikili oynamaktır, samimiyetsizliktir, muhabbetsizliktir.
Bu ise cemiyetin parçalanmasıdır, ferdîleşmesidir.
Bediüzzaman Hazretleri bazı yerlerde bu hürmet ve merhametin kırıldığını esefle müşahede etmiş ve Risâle-i Nur'un imandan gelen bu hürmet ve merhameti tedavi ettiğini beyan etmiştir.
Evet, samimiyetin ölçüsü mü'minin mü'mine vazifesinde gizlidir. Bediüzzaman Hazretleri bunu şöyle haber verir: "Mü'minin mü'mine karşı vazifesi, büyüğe hürmet, küçüğe merhamet, müsaviye muhabbet, mürüvvettir. (Lemaat)"
Allahım, bizi ve neslimizi daima samimî kullarından eyle.. Âmin..
Allahım, bizi ve neslimizi daima samimî kullarından eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder