Aşağı olanların izzet-i nefsi yoktur veya çok alçaktır. Aşağıların silahı da kendileri gibi aşağı olacaktır. Gıybet böylelerin kullandığı alçak bir silahtır.
Kardeşi yanında değilken, yanında olduğunda söyleyemeyeceği ve kardeşinin kerahet edip darılacağı doğru olan şeylerdir. Bir kardeşinin kusurunu, noksanını, eksikliğini, tamamlamak ve örtmek yerine açığa çıkartıp yanındakilere göstermek ve onların gözünden düşürmek için kullanılan gıybet alçak bir silahtır.
Hem kendi etini dişlemek hem de ölmüş bir kardeşinin etini yemek gibi akılsızlık ve iğrençliktir ki Allah da şöyle buyurmaktadır: "Ey îmân edenler! Zannın çoğundan sakının! Şübhesiz ki zannın bazısı günahtır; (birbirinizin kusûrunu inceden inceye) araştırmayın; bazınız, bazınızı gıybet etmesin! Sizden bir kimse, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! O hâlde Allah’dan sakının! Şübhe yok ki Allah, Tevvâb (tevbeleri çok kabûl eden)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir. (Hucurat, 12)"
İzzet-i nefis taşıyanlar böyle alçak bir silahı istimal etmezler.
Eğer gıybet ettiysek, gıybet ettiğimizden helallik alıp hem onun hem de kendimizin afvı için Cenâb-ı Hakk'a yalvarmalıyız.
Daha ayrıntılı izah için Risâle-i Nur'un Yirmiikinci Mektub'unun Birinci Mebhas'ının Hatime'si olan gıybet bahsine bakılabilir. Allahım, bizi ve neslimizi böyle hatalardan muhafaza eyle ve kusurlarımızı afveyle. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder