O sözleri duyunca müşrikler ne diyeceklerini şaşırdılar. Zira bu sözler beşer sözüne benzemiyordu. Ne diyeceklerdi ki insanlar bu sözlere kulak vermesinler veya tesiri azalsın. Ve karar verdiler o sözlere şiir demeye. Şimdi hayalen müşriklerin o halini seyredelim.
Mekke müşriklerinin reislerinden Velid b. Mugire, Resûlullah’ın (asm) yanına geldiğinde Hz. Peygamber (asm) ona Kur’ân okumuştu ve sanki kalbi yumuşamış gibiydi. Bu haber Ebu Cehil’in kulağına gidince Ebu Cehil derhal Velid’e geldi ve şöyle dedi: "Muhammed hakkında bir şey söyle ki kavmin işitsin de senin Muhammed’i sevmediğini anlasınlar."
Mekke müşriklerinin reislerinden Velid b. Mugire, Resûlullah’ın (asm) yanına geldiğinde Hz. Peygamber (asm) ona Kur’ân okumuştu ve sanki kalbi yumuşamış gibiydi. Bu haber Ebu Cehil’in kulağına gidince Ebu Cehil derhal Velid’e geldi ve şöyle dedi: "Muhammed hakkında bir şey söyle ki kavmin işitsin de senin Muhammed’i sevmediğini anlasınlar."
Velid: "Onun hakkında ne diyeyim? Allah’a yemin ederim, hiçbiriniz benden daha fazla şiiri bilmez. Şiirin recezini (aruzun bir vezni) bilmez. Şiirin kasidelerini de bilmez. Cinlerin şiirini benden daha iyi bileniniz yoktur. Ama yemin olsun ki onun söyledikleri bunlardan hiçbirine benzemiyor. Yine yemin olsun ki onun söylediklerinde bir güzellik, bir tatlılık vardır. O sözün üstü meyvelidir, altı çoktur, bereketlidir. Kesinlikle o gâlib olur, hiç kimse ona gâlib olmaz. Kesinlikle o altında kalanı paramparça eder” diye cevap verdi. (Hayatü’s-Sahâbe)"
Allahım, bizi ve neslimizi Kur'ân ile hidayet erdir.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder