Ey insan! Bir zaman Hz. Musa (as), Tih çölünde iken kavmi İsrailoğulları için Allah’dan su istemişti de Allah da elindeki asasını taşa vurmasını emretmiş ve Hz. Musa (as) asasını taşa vurunca taştan on iki pınar fışkırmıştı. On iki kabileni her birisi de hangi gözden su içeceğini bilmişti. Allah da Hz. Musa (as) vasıtasıyla İsraioğullarına kendilerine lütfettiği rızıklardan yiyip içmelerini, fakat yeryüzünde fesad çıkarıcılar olarak bozgunculuk yapmamalarını emretmişti.
Allah’ın gönderdiği kudret helvası ve bıldırcın ile beslenen İsrailoğulları bir vakit Hz. Musa’ya (as) hitab ederek tek bir yemeğe artık asla sabretmeyeceklerini, kendileri için Rabbine dua ederek kendilerine yerin bitirdiği şeylerden sebzesinden, hıyarından, buğdayından, mercimeğinden ve soğanında çıkarmasını istemişlerdi. Onların bu isteği üzerine Hz. Musa (as) da onlara Allah’ın kendilerine gönderdiği rızıkları, onlardan daha aşağı olanla değiştirmek mi istedikleri sorar ve öyle ise bir şehre inmelerini ve orada istedikleri şeylerin olduğunu söyler. Allah da onların bu miskinliklerinden ve memnuniyetsizliklerinden onların üzerine zillet ve meskenet damgasını vurur ve Allah’dan gelen bir azaba uğratılırlar. Onların bu hale ve azaba düşmelerinin sebebi ise Allah’ın âyetlerini inkâr edip haksız yere haksız olduklarını bile bile peygamberleri öldürüyor olmaları ve isyan ederek haddi aşmakta olduklarındandır.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Yine bir vakit şöyle demiştiniz: “Ey Mûsâ! (Biz) tek bir yemeğe (kudret helvası ile bıldırcına) aslâ sabredemeyeceğiz; bizim için Rabbine duâ et de, bize yerin bitirdiği şeylerden, sebzesinden, hıyarından, buğdayından, mercimeğinden ve soğanından çıkarsın!” (Mûsâ da onlara:) “O hayırlı olanı, bu daha aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? (Öyle ise) bir şehre inin, (çünki kendiniz için) istediğiniz şeyler (orada) elbette vardır” dedi. Böylece üzerlerine zillet ve meskenet (yoksulluk damgası) vuruldu ve Allah’dan (gelen) bir gazaba uğradılar. Bu, şübhesiz onların, Allah’ın âyetlerini inkâr ediyor ve haksız yere (haksızlıklarını bile bile) peygamberleri öldürüyor olmaları sebebiyledir. (Bütün) bu(nlar), isyân etmeleri ve haddi aşmakta olduklarından dolayıdır. (Bakara, 61)”
Allahım, bizi ve neslimizi âyetlerine iman edip nimetlerine şükredenlerden eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder