Ey insan! Allah’ın sığır kesme emrini yerine getirmemek için ayak direten buzağıya tapan İsrailoğullarının sonunda sığırı kesmeleri üzerine Allah, kesilen sığırın bir parçasıyla öldürülen o kimseye vurulmasını emretmiştir. Bir et parçasının ölüye vurulmasıyla ölünün dirilmesi hadisesi aynı zamanda tekrar dirilme hususunda şübhesi olanlar için bir misaldir, işte Allah ölüleri böyle diriltir ve insanlar akıl erdirsinler diye âyetlerini böyle gösterir.
Bir et parçasını öldürülen kimseye vurduktan sonra dirildiğini ve katilini söylemesi hadisesinden sonra İsrailoğullarının kalbleri yine katılaştı. Öyle ki onların kalbleri taş gibi veya daha katı hale geldi ki Allah’ın emirlerinin kalblerinin içine nüfuz etmesine mani oldu, kupkuru kesildiler. Allah’ın yarattığı taşlardan öylesi vardır ki yarılmıştır da ondan nehirler fışkırır, yeryüzüne ab-ı hayatı yayar. Yine Allah’ın yarattığı öyle taşlar vardır ki yarılır da nice pınarlar, gözler ile o taşlardan su çıkar. Yine o taşlardan öyleleri vardır ki yüksek yerlerden aşağıya düşüp yuvarlanmaları Allah korkusundandır. Allah, İsrailoğullarına o taşları misal vererek onların kalblerinin kupkuru kesilip taş gibi veya daha katı olduğunu ve Allah’ın emirlerine karşı bir korku hissetmedilerini bildirir. Allah, elbette onların yapmakta olduklarından gafil ve habersiz değildir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Sonra bunun ardından kalbleriniz katılaştı; artık onlar taş gibi veya daha katıdırlar. Hâlbuki doğrusu o taşlardan öylesi vardır ki, ondan nehirler fışkırır; elbette onlardan öylesi de vardır ki, yarılır da ondan su çıkar. Hem onlardan şübhesiz öylesi de vardır ki, Allah korkusundan düşüp yuvarlanır! Allah ise, yapmakta olduklarınızdan gafil değildir. (Bakara, 74)”
Allahım, bizi ve neslimizi kalbi emirlerine karşı mum gibi yumuşak, yükseklerden yuvarlanan taşlar gibi mütevazi, ağzından ab-ı hayat fışkıran taşlar gibi iman dolu olanlardan eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder