20 Haziran 2015 Cumartesi

Kendiniz için hayırdan ne takdim ederseniz

Ey insan! Allah, iman edenlere, ehl-i kitabdan birçoğunun Allah’a ve Peygamberine (asm) iman etmelerinden sonra kendilerini kâfirler olarak imandan geri döndürmeyi istediklerini haber verir. Onların bu niyet ve hareketlerinin, Resul-i Ekrem’in (asm) peygamberliği hakikatinin ehl-i kitaba belli olduktan sonra, sırf Resul-i Ekrem’e (asm) olan nefislerinden gelen bir kıskançlıktan dolayı olduğunu ve onların Allah’ın nurunu söndürmeye yeltenmelerinden sonra Allah’ın onlarla cihad emrini getirinceye kadar onları afvedip hakaret ve saldırılarına aldırmamalarını gücü herşeye hakkıyla yeten Allah iman edenlere bildirir.
İman edenlere kendilerini küfre döndürmek isteyen ehl-i kitaba karşı cihad emri gelinceye kadar afvedip aldırmamalarını buyuran Allah, kulluk vazifesi olarak namazı hakkıyla eda etmelerini ve Allah’ın kendilerini rızıklandırdığı malların da zekâtını vermelerini emreder. Allah, iman edenlere, kendileri için hayır ve hasenat olarak dünyadan ahirete ne takdim eder, gönderip hazır ederlerse, Allah katında onu bulacaklarını ve ne yaparlar ve işlerlerse hakkıyla gören olduğunu bildirir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Namazı hakkıyla edâ edin ve zekâtı verin! Hem kendiniz için hayır (ve hasenât)dan ne takdîm eder (hazırlar)sanız, Allah katında onu bulursunuz. Şübhesiz ki Allah, ne yaparsanız hakkıyla görendir. (Bakara, 110)”
Allahım, bizi ve neslimizi namazı hakkıyla eda edip zekâtı veren ve ziyadesiyle hayır hasenattan takdim edenlerden eyle.. Âmin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder