Ey insan! Müslümanların yüzlerini Mescid-i Haram’a çevirmesi üzerine anlayışı olmayan insanlardan bir kısım sefiller ve akılsızlar, Müslümanları yönelip üzerinde bulundukları kıbleleri olan Mescid-i Aksa’dan çeviren nedir diye soracaklardır. Allah, Resul-i Ekrem’e (asm) hitab ederek o itiraz eden sefihlere, doğunun da batının da Allah’ın olduğunu söylemesini buyurur. Zira doğu ve batının sahibi olan Allah, insanlardan dilediği kimseyi hikmetine binaen, bir lüfuf olarak dosdoğru bir yola hidayet eder.
Allah’ın dilemesi ile dosdoğru yola hidayet edilen Resul-i Ekrem’in (asm) ümmetini Allah, böylece her cihette mutedil olarak adaletlive dengeli bir ümmet kılmıştır ki Allah, onları hesab gününde insanların üzerine bütün peygamberler lehine şahidler yapmış, Peygamber (asm) da ümmetinin üzerine şahid kılmıştır. Allah, Müslümanların üzerinde bulunup kendisine yöneldiği Kâbe’yi, Resul-i Ekrem’e (asm) tabi olanlar için bir imtihan kılmak, samimî olanlar ile ökçeleri üzerinde geriye dönüp küfre girecek olanlardan ayırmak için kıble yapmıştır. Zira Allah’ın Kâbe’yi kıble yapması, Allah’ın hidayet ettiği kimselerden başkasına ağır gelir. Allah, daha önce Mescid-i Aksa’ya yönelerek kılınan namazları ve imanları zayi edecek değildir. Elbette Allah, insanlara karşı çok şefkatli olan Rauf, çok merhametli olan Rahim’dir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “İşte böylece sizi mu‘tedil (adâletli ve dengeli) bir ümmet kıldık ki, insanların üzerine (hesab gününde umum peygamberler lehine) şâhidler olasınız, peygamber de sizin üzerinize şâhid olsun! Hem daha önce üzerinde bulunduğunu (kendisine yöneldiğin Kâ‘be’yi) ancak, peygambere tâbi‘ olanları, ökçeleri üzerinde geriye (küfre) dönecek olanlardan ayıralım diye kıble yaptık. Çünki şübhesiz (bu,) Allah’ın hidâyet ettiği kimselerden başkasına elbette ağırdır. Allah, îmânınızı (Mescid-i Aksâ’ya doğru kıldığınız namazları) zâyi‘ edecek değildir. Şübhesiz ki Allah, insanlara karşı elbette Raûf (çok şefkatli olan)dır, Rahîm (çok merhametli olan)dır. (Bakara, 143)”
Allahım, bizi ve neslimizi hidayet üzere kıldığın kimselerden eyle.. Âmin..
Allah’ın dilemesi ile dosdoğru yola hidayet edilen Resul-i Ekrem’in (asm) ümmetini Allah, böylece her cihette mutedil olarak adaletlive dengeli bir ümmet kılmıştır ki Allah, onları hesab gününde insanların üzerine bütün peygamberler lehine şahidler yapmış, Peygamber (asm) da ümmetinin üzerine şahid kılmıştır. Allah, Müslümanların üzerinde bulunup kendisine yöneldiği Kâbe’yi, Resul-i Ekrem’e (asm) tabi olanlar için bir imtihan kılmak, samimî olanlar ile ökçeleri üzerinde geriye dönüp küfre girecek olanlardan ayırmak için kıble yapmıştır. Zira Allah’ın Kâbe’yi kıble yapması, Allah’ın hidayet ettiği kimselerden başkasına ağır gelir. Allah, daha önce Mescid-i Aksa’ya yönelerek kılınan namazları ve imanları zayi edecek değildir. Elbette Allah, insanlara karşı çok şefkatli olan Rauf, çok merhametli olan Rahim’dir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “İşte böylece sizi mu‘tedil (adâletli ve dengeli) bir ümmet kıldık ki, insanların üzerine (hesab gününde umum peygamberler lehine) şâhidler olasınız, peygamber de sizin üzerinize şâhid olsun! Hem daha önce üzerinde bulunduğunu (kendisine yöneldiğin Kâ‘be’yi) ancak, peygambere tâbi‘ olanları, ökçeleri üzerinde geriye (küfre) dönecek olanlardan ayıralım diye kıble yaptık. Çünki şübhesiz (bu,) Allah’ın hidâyet ettiği kimselerden başkasına elbette ağırdır. Allah, îmânınızı (Mescid-i Aksâ’ya doğru kıldığınız namazları) zâyi‘ edecek değildir. Şübhesiz ki Allah, insanlara karşı elbette Raûf (çok şefkatli olan)dır, Rahîm (çok merhametli olan)dır. (Bakara, 143)”
Allahım, bizi ve neslimizi hidayet üzere kıldığın kimselerden eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder