Ey insan! Allah’dan Kâbe’ye gelip tavaf edenler, itikafta olanlar, rüku ve secde edenler, namaz kılanlar için Beytullah’ı temiz tutmaları emrini alan Hz. İbrahim (as), Allah’a dua ederek Mekke’yi emniyetli bir belde kılıp halkını ve içlerinden Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri mahsullerle rızıklandırmasını niyaz eder. Allah da Hz. İbrahim’e (as) inkâr edenlere de nimetini vereceğini, fakat onları kısa bir müddet olan dünya hayatında faydalandırıp sonra cezaları olarak varılacak ne kötü yer olan Cehennemde ateş azabına mahkûm edeceğini bildirir.
Allah, Hz. İbrahim’in (as) oğlu Hz. İsmail (as) ile beraber bir zaman Allah’ın Beyt’i olan Kâbe’nin temellerini yükselttiğini haber verir. Kâbe’nin temellerini yükselten Hz. İbrahim (as) ve Hz. İsmail (as) şefkatle terbiye eden Rableri Allah’a dua ederek yaptıkları hizmeti kendilerinden kabul etmesini niyaz ederek Allah’ı her duayı işiten Semi ve herşeyi bilen Alim olarak ancak Allah olduğunu söyleyerek sena ettiler.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Ve bir zaman İbrâhîm, İsmâîl ile berâber Beyt’in (Kâ‘be’nin) temellerini yükseltiyordu. (Ve şöyle duâ ediyorlardı:) “Rabbimiz! (Yaptığımızı) bizden kabûl buyur! Şübhe yok ki Semî‘ (her duâyı işiten), Alîm (herşeyi bilen) ancak sensin!” (Bakara, 127)”
Allahım, bizi ve neslimizi kabulüne mazhar olmuş nice vazifeler yapanlardan eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder