Ey insan! Dünya ve ahirette kendilerine iyilik yazması için dua eden Hz. Musa'ya (as) Allah, azabı günahkârlardan dilediğine isabet ettirdiğini, rahmetinin herkesi kuşattığını ve ahirette iyilik ve rahmetini sadece günahlardan sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerine iman edenlere yazacağını bildirir.
Ahirette kendilerine iyilik ve rahmet yazılanlar, Allah'ın gönderdiği bütün peygamberlere ve Hz. Musa (as) ve Hz. İsa'ya (as) iman edip tabi olanlardan yanlarında bulunan Tevrat ve İncil'de isim ve sıfatlarıyla kendisini yazılı buldukları Allah'ı o Resulüne, ümmî bir peygamber olan Hz. Muhammed'e (asm) iman edip tabil olanlardır. O ümmî Peygamber (asm), onlara iyiliği emredip kötülükten yasaklar. Hem o Peygamber (asm), onlara Allah'ın temiz kıldığı şeyleri helal ve pis kıldığı şeyleri de haram kılar. Onlardan da geçmiş ümmetlere yüklenen ağır mükellefiyetlerini ve üzerlerinde olan tatbiki zor olan hükümlerin zincirlerini indirir. İnşaallah, bu ümmî Peygambere iman eden, O'na (asm) hürmetle salat u selam eden, O'nun (asm) dinine ve sünnetine yardım eden ve O Peygamber (asm) ile indirilen İlahî nur olan Kur'ân'a tabi olanlar, Allah'ın vaadiyle gerçekten kurtuluşa erenlerdir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “(Onlar, Mûsâ ve Îsâ’ya îmân edip tâbi‘ oldukları gibi) yanlarındaki Tevrât ve İncîl’de kendisini (ismini ve sıfatlarını) yazılı buldukları o resûle, o ümmî peygambere (Muhammed’e de) tâbi‘ olanlardır. (O peygamber) onlara iyiliği emreder ve onları kötülükten yasaklar; hem onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri ise üzerlerine haram kılar; hem onların ağırlıklarını (ağır mükellefiyetlerini) ve üzerlerinde olan zincirleri (tatbîkı zor hükümleri) indirir. Artık ona îmân eden, ona hürmet eden, ona yardım eden ve onunla berâber indirilen nûra (Kur’ân’a) tâbi‘ olanlar var ya, işte onlar gerçekten kurtuluşa erenlerdir! (Araf, 157)”
Allahım, bizi ve neslimizi Peygamber Efendimize (asm) iman edip hürmet ve yardım eden ve Kur'ân'a tabi olanlardan eyle.. Âmin..
Ahirette kendilerine iyilik ve rahmet yazılanlar, Allah'ın gönderdiği bütün peygamberlere ve Hz. Musa (as) ve Hz. İsa'ya (as) iman edip tabi olanlardan yanlarında bulunan Tevrat ve İncil'de isim ve sıfatlarıyla kendisini yazılı buldukları Allah'ı o Resulüne, ümmî bir peygamber olan Hz. Muhammed'e (asm) iman edip tabil olanlardır. O ümmî Peygamber (asm), onlara iyiliği emredip kötülükten yasaklar. Hem o Peygamber (asm), onlara Allah'ın temiz kıldığı şeyleri helal ve pis kıldığı şeyleri de haram kılar. Onlardan da geçmiş ümmetlere yüklenen ağır mükellefiyetlerini ve üzerlerinde olan tatbiki zor olan hükümlerin zincirlerini indirir. İnşaallah, bu ümmî Peygambere iman eden, O'na (asm) hürmetle salat u selam eden, O'nun (asm) dinine ve sünnetine yardım eden ve O Peygamber (asm) ile indirilen İlahî nur olan Kur'ân'a tabi olanlar, Allah'ın vaadiyle gerçekten kurtuluşa erenlerdir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “(Onlar, Mûsâ ve Îsâ’ya îmân edip tâbi‘ oldukları gibi) yanlarındaki Tevrât ve İncîl’de kendisini (ismini ve sıfatlarını) yazılı buldukları o resûle, o ümmî peygambere (Muhammed’e de) tâbi‘ olanlardır. (O peygamber) onlara iyiliği emreder ve onları kötülükten yasaklar; hem onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri ise üzerlerine haram kılar; hem onların ağırlıklarını (ağır mükellefiyetlerini) ve üzerlerinde olan zincirleri (tatbîkı zor hükümleri) indirir. Artık ona îmân eden, ona hürmet eden, ona yardım eden ve onunla berâber indirilen nûra (Kur’ân’a) tâbi‘ olanlar var ya, işte onlar gerçekten kurtuluşa erenlerdir! (Araf, 157)”
Allahım, bizi ve neslimizi Peygamber Efendimize (asm) iman edip hürmet ve yardım eden ve Kur'ân'a tabi olanlardan eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder