6 Şubat 2015 Cuma

Kavminden buzağıya tapmayan yetmiş adam seçti

Ey insan! Bir buzağı heykelini ilah edinen kavmine çok öfkelenen Hz. Musa (as), öfkesi yatıştığında yere bıraktığı Tevrat levhalarını alır. O levhaların bir nüshasında Rablerinden korkan ve günahlardan sakınanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır.
Hz. Musa (as), mağfiret dilemek üzere kavminden buzağıya tapmayan yetmiş adamı Allah ile tayin edilen vakit için seçer. Hz. Musa (as) ve o yetmiş adamı şiddetli bir sarsıntı yakalayınca Hz. Musa (as), buzağıya tapanlara engel olmadıkları ve onları terk etmedikleri için o yetmiş adamı ve kendisini dileseydi daha önce helak edebileceğini ve şimdi o sarsıntı ile içlerindeki bazı beyinsizler yüzünden helak mı edeceğini ve helak etmemesini Allah'a niyaz eder. Hz. Musa (as), niyazında o sarsıntının bir imtihan olduğunu, bu sarsıntı ile kimi dilerse küfründe ısrar edenleri dalalete atacağını, kimi dilerse de lütfundan hidayete erdireceğini Allah'a arz eder. Hz. Musa (as), Allah'a velileri olduğunu ve kendilerine mağfiret edip merhamet buyurmasını ve Kendisinin bağışlayanların en hayırlısı olduğunu söyleyerek dua eder.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Ve Mûsâ, ta‘yîn ettiğimiz vakit(te ta‘yîn ettiğimiz yere gelip mağfiret dilemeleri) için kavminden (buzağıya tapmayan) yetmiş adam seçti. Onları da o şiddetli sarsıntı yakalayınca (Mûsâ) dedi ki: “Rabbim! Eğer dileseydin (buzağıya tapanlara engel olmadıkları ve onları terk etmedikleri için) onları da (ve dileseydin) beni de daha önce helâk ederdin. İçimizden bazı beyinsizlerin yaptığı şeyler yüzünden bizi helâk mı edeceksin? (Helâk etme yâ Rabbî!) Bu, senin imtihânından başka bir şey değildir. Onunla kimi dilersen (küfürlerindeki ısrarları sebebiyle) dalâlete atar, kimi de dilersen (hikmetine binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirirsin. Sen bizim velîmizsin; artık bize mağfiret eyle; ve bize merhamet buyur; çünki sen bağışlayanların en hayırlısısın!” (Araf, 155)”
Allahım, bizi ve neslimizi hidayete erdirdiğin, mağfiret edip merhamet buyurduklarından eyle.. Âmin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder