11 Şubat 2015 Çarşamba

Ben sizin Rabbiniz değil miyim?

Ey insan! Allah, bir zaman Tur dağını bir gölgelikmiş gibi İsrailoğullarının üzerine kaldırır. Öyle ki onlar onu üstlerine düşecekmiş gibi zannetmiştir. O vaziyette iken Allah, onlara verdiği Kitab olan Tevrat’ı emir ve yasaklarına uyarak kuvvetle tutmalarını ve içindekileri hatırlamasını ve böylece içindeki hükümlere karşı gelmekten sakınmalarını emretmiştir.
Allah, insanlara dünyada yaratmadan önce Âdemoğullarının bellerinden zürriyetlerini ve nesillerini çıkarıp onları kendilerine karşı şahid tutarak sizi yaratan ve şefkatle terbiye eden Rabbiniz Ben değil miyim? diye sormuştur. Allah’ın şahid tutmasına ve sorusuna bütün ruhlar “gâlû belâ” diyerek bilakis Sen bizim Rabbimizsin, demişler ve şahidliklerini tasdik etmişlerdir. Bu şehadetle artık insanlar, kıyamet günü habersizdik gibi bir bahane ileri süremeyeceklerdir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Hani Rabbin, Âdemoğullarının bellerinden zürriyetlerini çıkarıp da onları kendilerine karşı şâhid tutmuştu (ve buyurmuştu ki:) “(Ben) sizin Rabbiniz değil miyim?” (Bütün ruhlar) َقالو َبلٰي (dediler ki:) “(Evet! Sen bizim Rabbimizsin!) Şâhid olduk!” Tâ ki kıyâmet günü: “Doğrusu biz bundan habersiz kimselerdik!” demeyesiniz. (Araf, 172)”
Allahım, bizi ve neslimizi Gâlû belâdaki şehadete sadık olanlardan eyle.. Âmin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder