Haydi gel! Kâbe'ye gidelim.
İşte bütün inananların yüzlerini döndüğü, bedenen, fikren, kalben yöneldiği İslam'ın kalbi Kâbe karşımızda.
Haydi dua edelim. Zira Kâbe'yi görünce yapılan dualar makbuldür. "Ya İlahenâ! İslam'ın izzetini daima muhafaza edecek kuvveti bize ihsan eyle. Bize dünya ve ahiret zenginliği ver. Bizi ihlas-ı etemme ulaştır. Bize ve neslimize nûrunla hayat ver! Bizi ve neslimizi nûrunla yaşat! Ve o nûrunla öldür! Ve bizi ve neslimizi, bize ihsânın olan nur-u nûrunla haşret! Lütfet! Kerem kıl! Hatalarımızı ve seyyiâtımızı mağfiret eyle! Ve bizi, başında Habîb-i Zîşân’ın (asm) olan fırka-i nâciye-yi kâmileye ilhâk et! Allahım! Resul-ü Ekrem (asm) Senden ne istemiş ise biz de istiyoruz, bize de ihsan eyle! Allahım! Resul-ü Ekrem (asm) Sana neyden sığınmış ise biz de sığınırız, bizi de muhafaza eyle! Âmîn! Âmîn! Âmîn!
Şimdi Hacerü'l-Esved'in karşısındayız. Başlıyoruz tavafa ve insan seline karışıyoruz. Rabbü'l-Âlemine hep birlikte ibadet ediyoruz. Kimimiz tavafta, kimimiz kıyamda, kimimiz rükuda, kimimiz secdede, kimimiz ellerini açmış yakarışta, kimimiz Kâbe'yi seyrediyor. Sanki insanlar ibadetin resm-i geçitinde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder