11 Aralık 2010 Cumartesi

İnsan milleti

Bakın, yokluk karanlıklarından büyük bir kervan, bir taife, bir millet çıkıyor vücud ve hayat meydanına. Kafile kafile yürüyorlar Bütün melekler bu varlığı seyrediyor. Hikmet çıkıyor karşılarına. Nereden geliyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz? Bu dünyada işiniz nedir? Reisiniz kimdir? diye ahvallerini anlamak ister.
Bu suale, insan milleti namına, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm şöyle cevabta bulundu: "Ey hikmet! Bu gördüğün insanlar, Sultan-ı Ezelî'nin kudretiyle yokluk karanlıklarından ziyadar varlık âlemine çıkarılan mahluklardır. Sultan-ı Ezelî, bütün mevcudatı içinde biz insanları seçmiş ve emanet-i kübrâyı bize vermiştir. Biz haşir yoluyla saadet-i ebediyeye müteveccihen hareket etmekteyiz. Dünyadaki işimiz de, o saadet-i ebediye yollarını temin etmekle, re's-ül malımız olan istidatlarımızı nemalandırmaktır. Ve şu azîm insan kervanına, bundan sonra Sultan-ı Ezelî'den risalet vazifesiyle gelip riyaset eden benim. İşte o Sultan-ı Ezelî'nin risalet beratı olarak bana verdiği Kur'ân-ı Azimüşşân elimdedir. Şüphen varsa al, oku! (İşaratü'l-İcaz)"
Allahım, bizi ve neslimizi insan milletine imamlar eyle.. Âmin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder