11 Kasım 2010 Perşembe

Kur'ânî milletler ve diller

İslamiyet'i tanıyan ve kabul eden milletler, İslamiyet'in ve imanın güneşi ve menbaı olan Kur'ân'ı ve sünneti hayatlarının merkezine almıştır.
Kaynaktan tam manasıyla istifade etmek için harflerini almış ve bu vesile ile kelimelerini almıştır. Böylece "Kur'ânî millet" olmuştur. Dilleri de harfleri itibariyle "Kur'ânî" olmuştur.
Orta Asya'da Uygurca, Kazakça, Kırgızca, Dari (Farsça), Peştu, Özbekçe, Türkmence, Tacikçe; Orta Doğu'da Türkmence, Kürtçe, Farsça, Azerice, Beluci; Orta Asya'da Hui müslümanlarının kullandığı Çince; Güney Asya'da Urduca, Pencapi, Sindhi, Keşmiri , Peştu
, Peshawari, Hintçe, Tamil (Arvî), Dhivehi; Güney Doğu Asya'da Malay; Afrika'da Beja, Komor, Hausa, Mandinka, Fula,Volof, Berberi dilleri Kur'ân harfleriyle yazılmaktadır.
Bir İslâm memleketi olmasına rağmen son asırda bazı zorlamalarla şu diller Latin veya Kiril harfleriyle yazılmaya başlamışlardır: Afrika’da Afrikaans, Taşelhit ve Tamazghit, Harari, Hausa, Fula, Mandinka, Volof, Malagasy, Nubi, Swahili, Somali, Songay, Yoruba; Orta Asya ve Rusya’da Başkır, Çağatay, Çeçence, Kazakça, Kırgızca, Tatarca, Türkmence, Özbekçe, Sovyetler Birliğinde oturan Müslümanlar; Güney Doğu Asya’da Malayca, Maguindanao ve Tausug; Avrupa’da Arnavutça, Azerice, Boşnakça, Lehçe, Belarusça, Mozarapça, Aragonca, Portekizce, ve İspanyolca ve Türkiye’de Türkçe.
Şu görüntü bize şöyle bir ümidi vermektedir: İnşaallah istikbalde Kur'ânî milletler yine dilleriyle de Kur'ânî olacaklardır.
Allahım, bizi ve neslimizi her halimizle daima Kur'ân'i eyle.. Âmin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder