27 Kasım 2010 Cumartesi

Kimseye kızma!

Ey insan! İnsan binbir çeşit halleri, hisleri ve vasıfları olan acaib bir mahluktur. İstidadlarında sınır yoktur. Öyle hisleri vardır ki dünya onun olsa doymaz, tok olmaz. Sevmek, nefret etmek, hırs, inad, merak, endişe, şefkat, öfke ve kızmak gibi.
Bu hislerden birisi kızmaktır ki Peygamber Efendimiz "kızma!" diyerek nasihat eder. Öfke ve kızgınlık aklı giderir.
Ayrıca insanın başına gelen ve hoşuna gitmeyip kızdığı şeylerin arkasında kader ve kazanın payı büyüktür. İnsan gelenin hikmetini bilmediği için kızar. Ama o hadise kendisi için belki de hayırlıdır, günahlarına keffarettir, İlahî birer ikazdır.
Bir de insanlara kızmak, gizli de olsa hikmet-i İlahiyeye kızmak olduğu gibi kardeşliğe de zarar verebilecek neticelere götürebilir.
 İşte "Allah’ın bana kızmasından kendimi korumak istiyorum" diyen bir adama Peygamber Efendimiz (asm): "Kimseye kızmazsan Allah’ın gazabından ve kızmasından kurtulursun. (Kenzü'l-Ummal)" buyurması insanlar eliyle gelen sıkıntıların arkasında kaderin payının olduğunu göstermektedir.
Ey insan! Kızacaksan başta nefsin var, ona kız. Zira seni daima kötülüğe sevk etmektedir, Allah'ın rahmet ettiği hal müstesna.
Allah'ın kızdıklarına kız, sevdiklerini sev ki sevgisine mazhar olasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder