Bu zamanın başına bazı kâfir ve münafıklar geçmiş. Fitnenin, bidanın ve günahın kapısını açmış. Tsunami gibi dev günah dalgaları içinde insanlar boğuluyor. Bu dalgalar kah televizyondan, kah internetten, kah mecmualardan geliyor.
Bazen ictimaî hayat insanı zorluyor günaha. Günahtan uzak durmak ne mümkün. Denize girip de ıslanmadan çıkmak mümkün mü?
Önemli olan kusurunu bilmek, istiğfar edip afvını istemek, bir daha o günaha düşmemek, şeytana mashara olmamak için istiaze edip Allah'a sığınmaktır.
Biz günahkârların imdadına Peygamber Efendimizin (asm) şu hadis-i şerifi yetişiyor: "Hak teâlâ buyurdu ki, kulumun, günahı göklere kadar yükselse, Benden ümit kesmeyip, afv dilerse afvederim. (Tirmizi)"
Evet kusurumuzu biliyoruz ve günahlarımızı Allah'a şikayet ediyoruz.
Yâ Rab! Sen afvedicisin, afvetmeyi seversin, bizi de afvet. Ümidimiz Sensin. Bizi şeytana mashara olmaktan kurtar. El aman, el aman, yâ Hannan, yâ Mennan, bizi günahlarımızın arkadaşlığından ve azabından halas eyle. Âmîn.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder