9 Ocak 2015 Cuma

Yaratmak da emretmek de O’na mahsustur

Ey insan! Kendilerini gerçekten hüsrana uğratan insanlar, Kur’ân’ın kıyamet haberinden başka bir şey beklemiyorlar. Bekledikleri o haber geldiğinde, kıyameti unutarak yaşadıklarından Allah’ın gönderdiği peygamberlerin hakkı getirdiklerini söylerler. Kendilerine şefaat etmesi için bir şefaatçilerinin olup olmadığını sorgularlar veya dünyaya geri döndürülürlerse işledikleri kötü amellerin yerine iyilerini işleyeceklerini iddia ederler. Uydurdukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitmiştir.
Herşeyi şefkatle terbiye eden Allah, gökleri ve yeri hikmetine binaen nice hikmetlerle altı günde yaratmıştır. Sonra herşeyi kuşatan arşa hükmetmiştir. Gündüzü süratle taleb eden ve kendisini takib edici olarak geceyi gündüze örten ve gündüzün eserlerini kapatan Allah’dır. Allah, güneşi, ayı ve yıldızları yaratmış ve Kendisine boyun eğdirmiş, emrine itaatkâr olarak yaratmıştır. Kâinata dikkat edildiğinde yaratmak ve emretmek sadece Allah’a mahsustur, diğerleri sadece birer perdedir. Âlemleri şefkatle ve hikmetle terbiye eden Allah, kusurlardan uzak ve ne yücedir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Muhakkak ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa hükmeden, geceyi kendisini sür‘atle taleb (ve ta‘kib) eden gündüze örten Allah’dır. Hem güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğdirilmiş olarak (yaratan da O’dur)! Dikkat edin! Yaratmak da emretmek de O’na mahsustur! Âlemlerin Rabbi olan Allah, ne yücedir! (Araf, 54)”
Allahım, bizi ve neslimizi eserlerini mütalaa ederek Senin şanını takdis ve tazim edenler eyle.. Âmin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder