Ey insan! Allah, hangi şehre âyetlerini tebliğ etmek ve oranın halkına nasihat etmek üzere peygamber gönderdiyse onları sıkıntılar ve hastalıklarla yakalamış ve imtihan etmiştir. Ta ki dünyaya aldanmasınlar ve Allah’a yalvarıp imana uygun hareket etsinler.
Allah, Medyen kavminden bir nevi kötülük olan darlığı kaldırıp yerine bir nevi iyilik olan bollukla değiştirmiştir. Kötülüğü iyilikle değiştirince nihayet Allah onları mal ve evlad cihetiyle çoğalttı. Medyen kavmi bundan ibret almayıp darlığın yerine bolluğu veren, mal ve evladca çoğaltan Allah’a iman etmek yerine atalarına da bu gibi darlık ve bollukların dokunduğunu, bunun tehdid edildikleri azab ile hiç alakasının olmadığını söylerdiler. İsyanlarındaki ısrardan dolayı azabın geleceğine inanmayan Medyen kavmi hiç farkında değilken Allah onları azab ile yakalayıverdi.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Sonra kötülüğün (o darlığın) yerini, iyilik (bolluk)la değiştirdik. Nihâyet (mal ve evlâd cihetiyle) çoğaldılar ve: “Doğrusu atalarımıza (da zaman zaman böyle) darlıklar ve bolluklar dokunmuştu. (Bunun tehdîd edildiğimiz azabla bir alâkası yok!)” dediler de, kendileri hiç farkında değillerken onları ansızın yakalayıverdik. (Araf, 95)”
Allahım, bizi ve neslimizi daima Sana iman edip itaat edenlerden eyle.. Âmin..
Allah, Medyen kavminden bir nevi kötülük olan darlığı kaldırıp yerine bir nevi iyilik olan bollukla değiştirmiştir. Kötülüğü iyilikle değiştirince nihayet Allah onları mal ve evlad cihetiyle çoğalttı. Medyen kavmi bundan ibret almayıp darlığın yerine bolluğu veren, mal ve evladca çoğaltan Allah’a iman etmek yerine atalarına da bu gibi darlık ve bollukların dokunduğunu, bunun tehdid edildikleri azab ile hiç alakasının olmadığını söylerdiler. İsyanlarındaki ısrardan dolayı azabın geleceğine inanmayan Medyen kavmi hiç farkında değilken Allah onları azab ile yakalayıverdi.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Sonra kötülüğün (o darlığın) yerini, iyilik (bolluk)la değiştirdik. Nihâyet (mal ve evlâd cihetiyle) çoğaldılar ve: “Doğrusu atalarımıza (da zaman zaman böyle) darlıklar ve bolluklar dokunmuştu. (Bunun tehdîd edildiğimiz azabla bir alâkası yok!)” dediler de, kendileri hiç farkında değillerken onları ansızın yakalayıverdik. (Araf, 95)”
Allahım, bizi ve neslimizi daima Sana iman edip itaat edenlerden eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder