Onlar gerçekten kendilerini hüsrana uğratmışlardır

Ey insan! Allah, bütün insanlığa açıklayıcı bir Kitab olan Kur’ân’ı hak ile getirmiş ve iman edecek bir topluluğa, Allah’ın yolunu gösteren bir hidayet ve dalalet bataklığına düşmekten kurtaracak bir rahmet olarak bir ilimle O’nu açıklamıştır.
Dünya hayatının aldattığı insanlar, Kur’ân’ın haber verdiği kıyametin çıkmasından başka bir şey beklemiyorlar. Kur’ân’ın haberi olan o akıbet ve kıyamet geldiğinde onu unutanlar hemen hatırlar da iş işten geçmiş olur. Onlar, şefkatle terbiye eden Allah’ın peygamberlerinin hakkı getirdiklerini, içine düştükleri vahim halden kurtaracak bir şefaatçilerinin şefaat etmesi için olup olmadığını veya en azından dünyaya geri döndürülürlerse yaptıkları kötü amellerden başkasını, iyi amelleri yapmak istediklerini söylerler. Fakat onlar dünya hayatına aldanmışlar ve bir daha dönüş yoktur. Onlar kendilerini gerçekten hüsrana uğratan kimselerdir. Uydurdukları şeyler akıllarından çıkıp gitmiş, kendilerinden kaybolmuştur.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “(Onlar o Kitâb’ın) haberinin (kıyâmetin) ortaya çıkmasından başka bir şey beklemiyorlar. O’nun haberi (o âkıbet) geldiği gün, daha önce onu unutmuş olanlar derler ki: “Gerçekten Rabbimizin peygamberleri (bize) hakkı getirmişler. Şimdi bizim şefâatçilerimiz var mı ki bize şefâat etsinler veya (dünyaya) geri döndürülür müyüz ki yapmakta olduklarımızdan başkasını yapalım?” (Onlar) gerçekten kendilerini hüsrâna uğratmışlardır ve uydurmakta oldukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitmiştir. (Araf, 53)”
Allahım, bizi ve neslimizi hakka tabi olanlardan ve batıldan çekinenlerden eyle.. Âmin..