Ey insan! Kendilerine Allah'ın âyetlerini getiren ve nasihat eden peygamberlerini yalanlayan şehirlerin halkı, Allah'ın azabının geceleyin uyurken veya kuşluk vakti eğlenirken yakalamasından emin mi oldular? Yoksa Allah'ın tuzağının kendilerine gelmesinden mi emin oldular ki Allah'ın tuzağından emin olanlar hüsrana uğrayanların ta kendisidir.
Kendilerinden önce yeryüzüne varis olan o eski sahiblerinden sonra Allah onları varis kılması, onları yola getirmedi mi hala peygamberlerine karşı gelip iman etmezler. Allah eğer dileseydi, onlara imkân vermez ve günahları yüzünden musibete uğratırdı. Eğer Allah onların kalblerini mühürlemeyi dilerse, elbette onlar artık hakikati ve nasihati işitmezler.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “(Eski) sâhiblerinden sonra yeryüzüne vâris olanları hâlâ (şu hakikat) yola getirmedi mi ki; eğer dileseydik, kendilerini günahları yüzünden musîbete uğratırdık. Hem (biz) onların kalblerini mühürleriz de onlar (nasîhati) işitmezler! (Araf, 100)”
Allahım, bizi ve neslimizi daima yolunda olanlardan eyle.. Âmin..
Kendilerinden önce yeryüzüne varis olan o eski sahiblerinden sonra Allah onları varis kılması, onları yola getirmedi mi hala peygamberlerine karşı gelip iman etmezler. Allah eğer dileseydi, onlara imkân vermez ve günahları yüzünden musibete uğratırdı. Eğer Allah onların kalblerini mühürlemeyi dilerse, elbette onlar artık hakikati ve nasihati işitmezler.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “(Eski) sâhiblerinden sonra yeryüzüne vâris olanları hâlâ (şu hakikat) yola getirmedi mi ki; eğer dileseydik, kendilerini günahları yüzünden musîbete uğratırdık. Hem (biz) onların kalblerini mühürleriz de onlar (nasîhati) işitmezler! (Araf, 100)”
Allahım, bizi ve neslimizi daima yolunda olanlardan eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder