Ey insan! Hz. Musa'nın (as) getirdiği mucizelere iman etmeyen Firavun ve ehli, ayrı ayrı mucize olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve sularına kan gönderen Allah'ın âyetlerine karşı büyüklük taslamışlar ve bir günahkârlar topluluğu olmuşlardır.
Firavun ve ehli üzerine mucize olarak o felaketlerden birisi kötülük olarak azab olup çökünce, ondan kurtulmak için Hz. Musa'dan (as) dua isterler. Yanında olan Allah'ın verdiği söz hürmetine Allah'dan o azabı kaldırması için dua etmesini söylerler. Allah'ın üzerlerinden o azabı kaldırması durumunda mutlaka iman edeceklerini ve İsrailoğullarını beraberinde göndereceklerini Hz. Musa'ya (as) yeminle söylerler.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Derken üzerlerine o kötülük (o azab) çökünce: “Ey Mûsâ! Senin yanında olan (sana) verdiği söz hürmetine bizim için Rabbine duâ et; yemîn olsun ki, eğer bizden azâbı kaldırırsan, sana mutlaka îmân edeceğiz ve muhakkak İsrâiloğullarını seninle berâber göndereceğiz!” dediler. (Araf, 134)”
Allahım, bizi ve neslimizi Sana iman edip itaat eden kullarından eyle.. Âmin..
Firavun ve ehli üzerine mucize olarak o felaketlerden birisi kötülük olarak azab olup çökünce, ondan kurtulmak için Hz. Musa'dan (as) dua isterler. Yanında olan Allah'ın verdiği söz hürmetine Allah'dan o azabı kaldırması için dua etmesini söylerler. Allah'ın üzerlerinden o azabı kaldırması durumunda mutlaka iman edeceklerini ve İsrailoğullarını beraberinde göndereceklerini Hz. Musa'ya (as) yeminle söylerler.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Derken üzerlerine o kötülük (o azab) çökünce: “Ey Mûsâ! Senin yanında olan (sana) verdiği söz hürmetine bizim için Rabbine duâ et; yemîn olsun ki, eğer bizden azâbı kaldırırsan, sana mutlaka îmân edeceğiz ve muhakkak İsrâiloğullarını seninle berâber göndereceğiz!” dediler. (Araf, 134)”
Allahım, bizi ve neslimizi Sana iman edip itaat eden kullarından eyle.. Âmin..