Ey insan! Allah, mü’minlere hitab ederek mü’min kadınları nikahladıktan sonra dokunmadan ondan boşanmaları halinde o kadınlar üzerinde bir iddet süresi kadar bekletme haklarının olmadığını haber verir. Allah, ayrıca dokunmadan boşadıkları o mü’min kadınları mehirin yarısıyla faydalandırmalarını ve onları incitmeden güzelce bir bırakmayla salıvermelerini onlara bildirir.
Allah, Resul-i Ekrem’e (asm) hitab ederek mehirlerini verdiği zevcelerini ve Allah’ın savaş neticesinde ganimet olarak verdiklerinden sahib olduğu cariyelerini, ayrıca kendisiyle birlikte hicret eden amca kızlarını, hala kızlarını, dayı kızlarını ve teyze kızlarını nikahlamayı istemesi halinde kendisine helal kıldıklarını haber verir. Allah ayrıca Resul-i Ekrem’e (asm) mü’min bir kadının kendini mehir istemeden hibe etmesi ve Peygamberin de (asm) nikahlamak istemesi halinde sadece kendine mahsus olmak ve diğer mü’minleri kapsamamak şartıyla mehirsiz nikahlamayı helal kıldıklarını bildirir. Allah, diğer mü’minler için zevceleri ve sahib oldukları cariyeler hakkında neyi farz kıldıklarını bildiğini ve bildirdiğini haber verir. Allah, mehirsiz nikahlamanın Resul-i Ekrem’e (asm) mahsus kılmakla kendisine bir zorluk olmamasını çok bağışlayan Gafur ve çok merhamet eden Rahim olduğunu haber vererek dilediğini bildirir.
Allah bu hususu bize şöyle haber verir: “Ey Peygamber! Şübhesiz ki biz, mehirlerini verdiğin zevcelerini ve Allah’ın sana ganîmet olarak verdiklerinden sâhib olduğun câriyeleri, hem seninle berâber hicret eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını (istersen nikâhlamayı) sana helâl kıldık. Bir de mü’min bir kadın kendini peygambere (mehrini istemeden) hîbe ederse, eğer peygamber (de) onu nikâhlamak isterse, diğer mü’minlere değil, sâdece sana mahsus olmak üzere (onu mehirsiz olarak helâl kıldık)! (Biz,) zevceleri ve sâhib oldukları câriyeleri hakkında onlara (o mü’minlere) neyi farz kıldığımızı muhakkak ki bilmişizdir. Tâ ki sana bir zorluk olmasın! Çünki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir. (Ahzab, 50)”
Allahım, bizi ve neslimizi hakkına razı olan ve Sana tabi olan kullarından eyle.. Âmin..
Allah, Resul-i Ekrem’e (asm) hitab ederek mehirlerini verdiği zevcelerini ve Allah’ın savaş neticesinde ganimet olarak verdiklerinden sahib olduğu cariyelerini, ayrıca kendisiyle birlikte hicret eden amca kızlarını, hala kızlarını, dayı kızlarını ve teyze kızlarını nikahlamayı istemesi halinde kendisine helal kıldıklarını haber verir. Allah ayrıca Resul-i Ekrem’e (asm) mü’min bir kadının kendini mehir istemeden hibe etmesi ve Peygamberin de (asm) nikahlamak istemesi halinde sadece kendine mahsus olmak ve diğer mü’minleri kapsamamak şartıyla mehirsiz nikahlamayı helal kıldıklarını bildirir. Allah, diğer mü’minler için zevceleri ve sahib oldukları cariyeler hakkında neyi farz kıldıklarını bildiğini ve bildirdiğini haber verir. Allah, mehirsiz nikahlamanın Resul-i Ekrem’e (asm) mahsus kılmakla kendisine bir zorluk olmamasını çok bağışlayan Gafur ve çok merhamet eden Rahim olduğunu haber vererek dilediğini bildirir.
Allah bu hususu bize şöyle haber verir: “Ey Peygamber! Şübhesiz ki biz, mehirlerini verdiğin zevcelerini ve Allah’ın sana ganîmet olarak verdiklerinden sâhib olduğun câriyeleri, hem seninle berâber hicret eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını (istersen nikâhlamayı) sana helâl kıldık. Bir de mü’min bir kadın kendini peygambere (mehrini istemeden) hîbe ederse, eğer peygamber (de) onu nikâhlamak isterse, diğer mü’minlere değil, sâdece sana mahsus olmak üzere (onu mehirsiz olarak helâl kıldık)! (Biz,) zevceleri ve sâhib oldukları câriyeleri hakkında onlara (o mü’minlere) neyi farz kıldığımızı muhakkak ki bilmişizdir. Tâ ki sana bir zorluk olmasın! Çünki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir. (Ahzab, 50)”
Allahım, bizi ve neslimizi hakkına razı olan ve Sana tabi olan kullarından eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder