4 Mayıs 2017 Perşembe

Allah, sizin kalblerinizde olanı bilir

Ey insan! Allah, Resul-i Ekrem’e (asm) hitab ederek mehirini verdiği zevcelerini ve Allah’ın ganimet olarak verdiklerinden sahib olduğu cariyeleri, kendisiyle beraber hicret eden amcasının, halalarının, dayısının ve teyzelerinin kızlarını isterse nikahlamayı helal kıldığını haber verir. Allah, ayrıca mü’min bir kadının kendini mehirsiz olarak Peygambere (asm) hibe etmesi halinde, diğer mü’minler bundan istisna olarak, nikahlamayı helal kıldığını bildirir. Allah, hanımları ve sahib oldukları cariyeleri hakkında mü’minlere neyi farz kıldığını şübhesiz bildiğini, böylece Peygambere (asm) bir zorluk olmamasını dilediğini, Allah’ın çok bağışlayan Gafur ve çok merhamet eden Rahim olduğunu bildirir.
Allah, Resul-i Ekrem’e (asm) hanımlarından dilediğini sırasından geri bırakıp istediğini yanına alabileceğini, ayrılması halinde ayrıldıklarından da arzu ettiğine dönmesinde de kendisine bir günah olmadığını haber verir. Allah, böyle davranmasının kendi iradesiyle onları taltif etmesinin, onların gözlerinin aydın olmasına, üzülmemelerine ve onlara verdikleri ile hepsinin hoşnud olmalarına daha elverişli olduğunu Resul-i Ekrem’e (asm) bildirir. Allah, herşeyi hakkıyla bilen Alim ve cezalandırmamakta acele etmeyen Halim olduğu için hepsinin kalbinde olanı bilen olduğunu bildirir.
Allah bu hususu bize şöyle haber verir: “Onlardan (zevcelerinden) dilediğini (sırasından) geri bırakır, dilediğini de yanına alırsın. Ayrıldıklarından arzu ettiğine dönmekte de sana bir günah yoktur. Bu (kendi irâdenle onları taltîf etmen), onların gözleri aydın olmasına, üzülmemelerine ve hepsinin, kendilerine verdiklerin ile hoşnûd olmalarına daha elverişlidir. Allah ise, sizin kalblerinizde olanı bilir. Çünki Allah, Alîm (herşeyi hakkıyla bilen)dir, Halîm (cezâlandırmakta acele etmeyen)dir. (Ahzab, 51)”
Allahım, bizi ve neslimizi hanımlarıyla birlikte gözleri aydın, gönülleri huzurlu ve kalbleri hoşnud olanlardan eyle.. Âmin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder