Ey insan! Allah, hidayet yolunu ve Kur’ân’ı bildirmesine rağmen Allah’a karşı yalan uyduran, kendisine bir şey vahyolunmadığı halde vahyolunduğunu söyleyen ve Allah’ın indirdiği âyetler gibi kendisinin de indireceğini söyleyenin zalimler olduklarını haber verir. Allah, Allah’a karşı hak olmayanı söylediklerinden o zalimlerin ölümün şiddetleri içinde can çekişirken, meleklerin canlarını almak üzere ellerini uzattıklarını ve onlara, canlarını çıkarmalarını, Allah’a karşı hak olmayanı söylediklerinden ve âyetlerine karşı büyüklük tasladıklarından aşağılayıcı bir azab ile cezalandırılacaklarını söylediklerini bildirir.
Allah, yemin ederek insanlara, kendilerini ilk defa yarattıkları gibi hiçbir şeye sahib olmadan, çıplak olarak teker teker Allah’a döneceklerini ve dünyada verdikleri şeyleri sırtlarının gerisinde yine dünyada bırakmış olduklarını haber verir. Allah, huzurunda toplanan müşriklere, dünyevî hayat ve iş hususunda ve ibadet etmeye layık gördükleri, Allah’a ortak olduklarını zannettikleri şefaatçi ve kurtarıcılarını da yanlarında görmediklerini, aralarındaki bağlarını kopmuş ve kurtarıcı zannettikleri şeylerin kendilerinden kaybolup gittiklerini bildirir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Ve and olsun ki, sizi ilk def‘a yarattığımız gibi bize (mal ve evlâdsız olarak ve çıplak bir hâlde) teker teker gelmiş ve (dünyada) size verdiklerimizi sırtlarınızın gerisine (arkanızda) bırakmışsınızdır! Hakkınızda (ibâdetlerinizde) gerçekten kendilerinin (Allah’a) ortak olduklarını zannettiğiniz şefâatçilerinizi de berâberinizde göremiyoruz! Doğrusu, aranız(daki bağlar) kopmuş ve (şefâatçi) zannetmekte olduğunuz şeyler sizden kaybolup gitmiştir. (En’am Suresi, 94)”
Allahım, bizi ve neslimizi razı olarak Sana dönen kullarından eyle.. Âmin..
Allah, yemin ederek insanlara, kendilerini ilk defa yarattıkları gibi hiçbir şeye sahib olmadan, çıplak olarak teker teker Allah’a döneceklerini ve dünyada verdikleri şeyleri sırtlarının gerisinde yine dünyada bırakmış olduklarını haber verir. Allah, huzurunda toplanan müşriklere, dünyevî hayat ve iş hususunda ve ibadet etmeye layık gördükleri, Allah’a ortak olduklarını zannettikleri şefaatçi ve kurtarıcılarını da yanlarında görmediklerini, aralarındaki bağlarını kopmuş ve kurtarıcı zannettikleri şeylerin kendilerinden kaybolup gittiklerini bildirir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Ve and olsun ki, sizi ilk def‘a yarattığımız gibi bize (mal ve evlâdsız olarak ve çıplak bir hâlde) teker teker gelmiş ve (dünyada) size verdiklerimizi sırtlarınızın gerisine (arkanızda) bırakmışsınızdır! Hakkınızda (ibâdetlerinizde) gerçekten kendilerinin (Allah’a) ortak olduklarını zannettiğiniz şefâatçilerinizi de berâberinizde göremiyoruz! Doğrusu, aranız(daki bağlar) kopmuş ve (şefâatçi) zannetmekte olduğunuz şeyler sizden kaybolup gitmiştir. (En’am Suresi, 94)”
Allahım, bizi ve neslimizi razı olarak Sana dönen kullarından eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder