Ey insan! Allah, Peygamber Efendimize (asm) kendisine indirilen ve âyetlerini inkâr edenlere hakikati anlamaları için okunup duran Kitab olan Kur’ân’ın onlara yetip yetmediğini sorar. Ve Kur’ân’da iman edecek bir kavim için bir rahmet ve bir nasihatin olduğunu bildirir.
Allah, Peygamber Efendimize (asm) kendisi ile onlar arasında şahid olarak olarak Allah’ın yeteceğini, göklerde ve yerde ne varsa onların tamamını Allah’ın bildiğini ve batıla inanıp Allah’ı inkâr edenlerin ise bu hayatın sonunda hüsrana uğrayanların ta kendileri olduklarını söylemesini bildirir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “De ki: “Benimle sizin aranızda şâhid olarak, Allah yeter! (O,) göklerde ve yerde ne varsa bilir. Bâtıla inanıp Allah’ı inkâr edenler ise, işte onlar hüsrâna uğrayanların ta kendileridir!” (Ankebut, 52)”
Allahım, bizi ve neslimizi hakkı hak bilip tabi olan ve batılı batıl bilip ictinab edenlerden eyele.. Âmin..
Allah, Peygamber Efendimize (asm) kendisi ile onlar arasında şahid olarak olarak Allah’ın yeteceğini, göklerde ve yerde ne varsa onların tamamını Allah’ın bildiğini ve batıla inanıp Allah’ı inkâr edenlerin ise bu hayatın sonunda hüsrana uğrayanların ta kendileri olduklarını söylemesini bildirir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “De ki: “Benimle sizin aranızda şâhid olarak, Allah yeter! (O,) göklerde ve yerde ne varsa bilir. Bâtıla inanıp Allah’ı inkâr edenler ise, işte onlar hüsrâna uğrayanların ta kendileridir!” (Ankebut, 52)”
Allahım, bizi ve neslimizi hakkı hak bilip tabi olan ve batılı batıl bilip ictinab edenlerden eyele.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder