Ey insan! Cennete yerleşip diledikleri yerde diledikleri nimetten bol bol yemeleri, fakat yasak ağacayaklaşmamaları, yoksa zalimlerden olacakları kendilerine Allah tarafından bildirilen Hz. Âdem (as) ve Hz. Havva, birgün şeytanın hilesine aldanıp o hatayı işleterek ayakları Cennetten kaydırılır. Ve içinde bulundukları nimetten dışarı çıkarılmalarına sebeb olur. Bunun üzerine Allah, Hz. Âdem (as), Hz. Havva ve şeytana, birbirlerine düşman olarak yere inmeleri emreder ve onlar için yeryüzünde bir yerleşme ve bir faydalanmanın olduğunu bildirir.
Yere indirildikten sonra yeryüzüne yerleşen ve faydalanan ve hatasına pişman olan Hz. Âdem (as), nihayet hatasını afvettirmek için Rabbinden birtakım kelimeler alır ve o kelimelerle Allah’a kendisini afvetmesi için yalvarıp tevbe eder. Hz. Âdem’in (as) Rabbinden aldığı birtakım kelimelerle ettiği tevbesini Allah kabul eder. Çünkü tevbe edenlerin tevbelerini çok kabul eden Tevvab, kullarına karşı merhameti bol olan Rahim, ancak Allah’dır.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Nihâyet Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler aldı (ve onlarla yalvardı, tevbe etti), bunun üzerine (Rabbi) tevbesini kabûl etti. Çünki Tevvâb (tevbeleri çok kabûl eden), Rahîm (merhameti bol olan) ancak O’dur. (Bakara, 37)”
Allahım, bizi ve neslimizi Hz. Âdem’in (as) Senden aldığı birtakım kelimeler hürmetine afvettiğin kullarından eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder