Ey insan! Hz. Âdem’e (as) öğretilen şeylerin isimlerini bilmediklerini itiraf eden melekler, Allah’a Kendisini her türlü noksanlıklardan tenzih ederek kendilerine öğrettiklerinden başka kendileri için bir ilim olmadığını ve herşeyi bilen Alim, her işi hikmetli olan Hakim ancak Allah olduğunda şübhe olmadığını söylerler.
Melekler kendilerine arz edilen şeylerin isimlerini bilmede aczlerini ifade edince Allah, Hz. Âdem’e (as) meleklere arz edilen şeylerin isimlerini meleklere bildirmesini buyurur. Bunun üzerine Hz. Âdem (as) o şeylerin isimlerini meleklere bildirir. Bunun üzerine Allah, göklerin ve yerin onlarca gayb olan sırlarını Kendisinin şübhesiz bildiğini kendilerine söylediğini hatırlatır. Ve Allah, meleklere sinelerinde gizleyip sonra aşikâr ettikleri o itirazlarını bildiğini bildirmek üzere neyi açıklarlarsa ve içlerinde neyi gizlerlerse Kendisinin bildiğini buyurur.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “(Allah:) “Ey Âdem! Onların isimlerini kendilerine (meleklere) bildir!” buyurdu. Bunun üzerine (Âdem) onların isimlerini kendilerine bildirince (Allah): “Size demedim mi? Göklerin ve yerin gaybını (size gizli olan sırlarını) şübhesiz ben bilirim! Ve (siz) neyi açıklarsanız ve (içinizde) neyi gizlerseniz, (ben) bilirim!” buyurdu. (Bakara, 33)”
Allahım, bizi ve neslimizi bildirdiğin isimler ile Seni tanıyan, seven kullarından eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder