Ey insan! Uhud harbi esnasında mü’minlerin başına gelen musibetlerin bir hikmeti mü’minleri ortaya çıkarmak için olduğu gibi diğer hikmeti de münafıklık edenleri ortaya çıkarmak içindir. Onlara, Allah yolunda savaşmaları ve müdafaada bulunmaları söylendiğinde harb etmeyi bilmedikleri bahanesiyle onlara tabi olmadıklarını söylerler. Onlar, ağızlarıyla kalblerinde olmayanı söyledikleri için o gün imandan daha çok küfre yakındırlar. Halbuki Allah, onların gizledikleri gerçeği en iyi bilendir.
Münafıklık edip savaşa gitmeyerek evlerinde oturanlar, Uhud günü şehid edilen o kardeşleri için, kendilerini dinleyip kendileri gibi evlerinde otursalardı, öldürülmeyeceklerini iddia ederler. Onların bu iddiaları üzerine Allah, Peygamber Efendimize (asm) eğer o iddialarında doğru kimseler iseler, kendilerine de gelecek olan ölümü defetmelerini söylemesini bildirir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Onlar ki (savaşa gitmeyip, evlerinde) oturdukları hâlde, (Uhud günü şehîd edilen) kardeşleri için: “Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi!” dediler. (Ey Habîbim!) De ki: “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, haydi kendinizden ölümü def‘ edin!” (Âl-i İmran, 168)”
Allahım, bizi ve neslimizi imana ve Kur’ân’a hakkıyla hizmet eden halis mü’minlerden eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder