(Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: “Ey mülkün (gerçek)
sâhibi olan Allah! Dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden de mülkü
çeker alırsın! Hem dilediğini azîz edersin, dilediğini de zelîl
kılarsın! (Her) hayır (ancak senin) elindedir! Şübhesiz ki sen, herşeye hakkıyla gücü yetensin!”
“Geceyi
gündüze katarsın, gündüzü de geceye katarsın! Hem ölüden diriyi
çıkarırsın, diriden de ölüyü çıkarırsın! Dilediğini ise hesabsız
rızıklandırırsın!” (Âl-i İmran, 26-27)
Habib-i Ekrem'e (asm) böyle emreden Allah'a biz de imtisalen, inkıyaden şöyle diyelim:
Ey mülkün sahibi olan Allah! Dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden de alırsın. Öyle ise bize dünya ve ahiret zenginliği ve mülkü ver ki Senin dinine hizmet edebilelim. Bizi de o mülke layık eyle ve şükredenlerden eyle.
Dilediğini aziz edersin, dilediğini de zelil. Öyle ise bizi dünya ve ahirette aziz eyle ki dininin izzetini daima muhafaza edelim. Bizi ehl-i dalalete karşı zelil eyleme. Şübhesiz ki Sen, herşeye hakkıyla gücü yetensin.
Dilediğini hesabsız rızıklandırısın. Öyle ise bizi dünya ve ahirette hesabsız rızıklandırdıklarının arasına kat. Bizi daima şükredenlerden eyle. Âmîn. Binlerle âmîn.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder