Cansız varlıkların içinden hayat fışkırıyor, bak bir etrafına. Kuru topraktan, kurumuş kök ve çekirdekten, bulanık bir sudan hayat fışkırıyor. Her yerde hayat var.
Hayat sadece gözümüzle gördüklerimizle sınırlı değil. Sadece toprak, bulanık su gibi hayattan uzak maddelerden değil. Belki hayata yakın olan nurdan, ateşten, elektrikten, karanlıktan, havadan, hatta harften dahi hayatlar var.
Doğan hayat sahibleri ölüyor, fakat hayata ne oluyor? Hayatın arkasında ne var?
Şu misale benziyor: Nehirdeki su kabarcıkları ışıl ışıl parlıyor. Köprüye gelen sönüyor. Demek onlardaki ışıltı kendilerinden değil, semadaki güneştendir.
Aynen bunun gibi hayat ışıltısı bir zaman sonra ölüm köprüsüne gelenlerde sönüyor. Demek onlardaki hayat ışıltısı kendilerinden değil, hayat güneşi Hayy olan Allah'tandır.
Demek hayat penceresinden Allah görünür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder