Ey insan! İnsan mükerrem bir varlık olarak yaratılmasına rağmen, fıtratındaki küçük ve zayıf bir ene kendisini tamamen sararak onu esir alır. Hakikate muhtaç iken kulağının içine kadar gelen hakikati işitmez, anlamaz. Hakikat aklına ve kalbine ulaşmaz.
Öyle bir hal alır ki hakikat geldiğinde alay eder, küçümser. Kendisinin doğru ve hak olduğunu savunur. Kusurunu görmez, nefsini avukat gibi savunur. Hevası onun için bir ilah olmuştur, daha Allah'a itaat etmez.
Bu durumdaki insan, artık bir insan değildir. Zira insanlık özelliklerini kaybetmiş, hayvanlar sınıfına, belki de alt sınıfına düşmüştür. Onlar yolca daha sapıktırlar.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: "Yoksa gerçekten onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini veya akıl erdireceklerini mi sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidir; hattâ onlar yolca daha sapıktırlar. (Furkan, 44)"
Allahım, bizi ve neslimizi daima hakkı ve hakikati dinleyenlerden ve tabi olanlardan eyle.. Âmin..
Öyle bir hal alır ki hakikat geldiğinde alay eder, küçümser. Kendisinin doğru ve hak olduğunu savunur. Kusurunu görmez, nefsini avukat gibi savunur. Hevası onun için bir ilah olmuştur, daha Allah'a itaat etmez.
Bu durumdaki insan, artık bir insan değildir. Zira insanlık özelliklerini kaybetmiş, hayvanlar sınıfına, belki de alt sınıfına düşmüştür. Onlar yolca daha sapıktırlar.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: "Yoksa gerçekten onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini veya akıl erdireceklerini mi sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidir; hattâ onlar yolca daha sapıktırlar. (Furkan, 44)"
Allahım, bizi ve neslimizi daima hakkı ve hakikati dinleyenlerden ve tabi olanlardan eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder