Ey insan! Hamd, yapılan herhangi bir işteki, fiildeki ve sanattaki güzelliği, memnuniyeti, hayranlığı ve övgüyü ifade eder ki ezelden ebede kadar, her kimden her kime olursa olsun Allah’a aid ve mahsustur.
Allah, hamdin, gökleri ve yeri hakkıyla ve harika olarak yaratan, karanlıkları ve aydınlığı hadsiz hikmetlerle var eden Allah’a mahsus olduğunu haber verir. Allah, böyle olmasına rağmen inkâr edenlerin, hiçbir fiile, iradeye ve övgüye layık olmayan elleriyle yaptıkları putları hâlâ kendilerini topraktan ve çamurdan yaratıp bir insan olarak herşey emrinde olduğu halde şefkatle terbiye eden Rablerine denk tuttuklarını bildirir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Sonra, inkâr edenler (hâlâ bu putları) Rablerine denk tutuyorlar! (En’am Suresi, 1)”
Allahım, bizi ve neslimizi daima Sana hamd edip Seni tesbih ve takdis eden kullarından eyle.. Âmin..
Allah, hamdin, gökleri ve yeri hakkıyla ve harika olarak yaratan, karanlıkları ve aydınlığı hadsiz hikmetlerle var eden Allah’a mahsus olduğunu haber verir. Allah, böyle olmasına rağmen inkâr edenlerin, hiçbir fiile, iradeye ve övgüye layık olmayan elleriyle yaptıkları putları hâlâ kendilerini topraktan ve çamurdan yaratıp bir insan olarak herşey emrinde olduğu halde şefkatle terbiye eden Rablerine denk tuttuklarını bildirir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: “Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Sonra, inkâr edenler (hâlâ bu putları) Rablerine denk tutuyorlar! (En’am Suresi, 1)”
Allahım, bizi ve neslimizi daima Sana hamd edip Seni tesbih ve takdis eden kullarından eyle.. Âmin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder