27 Ocak 2011 Perşembe

Kur'ânımız cemaatsiz kalmasın!

Ey insan! Tarihin acı kaderidir ki nice peygamberler gelmişler, birkaç tabisi olmuş veya olmamış. Tabileri çoklukta olan Hz. Musa (as) ile Hz. İsa'nın (as) tabileri daha sonra dinlerini tahrif etmişler, cemaatlerini hakka değil menfaat üzerine toplamışlar.
Allah (cc) ahirzaman peygamberi Peygamber Efendimiz'e (asm) dünyanın yarısını ve insanlığın beşten birisini tabi eylemiş ve öyle bir cemaat vermiş ki eşi benzeri çıkmamış. Bu cemaatin kaynak kitabı Kur'ân'dır. Kur'ân'ı tefsir eden hadis-i şeriflerle muhafaza altına alınmıştır.
Her asırda üç yüz milyon tabisi olmuş. Şimdi iki milyardan geçmiştir.
Allahım, bizi ve neslimizi Kur'ân'sız bırakma.. Kur'ân'ı bizsiz bırakma.. Âmin..

24 Ocak 2011 Pazartesi

İmanın şahlanmasıdır şehadet

Ey insan! İmanın şaha kalkmış şeklidir şehadet. Hakka yürüyen, Allah'a ulaşmak için ölümü bile görmeyen, kanını Allah yolunda akıtmaktan çekinmeyen en büyük kahramanlıktır şehidlik. Ondandır ki Allah da mükafat olarak kanının ilk damlasında günahlarını sevaba çevirir ve kendisiyle birlikte yetmiş insanı cennete alması için şefaat yetkisi verir.
İmanın ortaya koyduğu kuvvet ve cesareti temsil eden şehidleri rahmet ve şükranla anarız. Bedir'de Uhud'da şehid düşen Hz. Hamzaları, Hz. Musabları, İstanbul'un fethinin şehidleri Ulubatlı Hasanları, Çanakkale'nin şehidleri Seyyid Onbaşı, Çavuş Yahya'yı, Yüzbaşı Hasan Efendi'yi vesair şehidlerimizi..
O şehidler ki bizim başımızın tacıdır
Şehidlik mertebesi makamların başıdır
Şehidlik için yaşamıyor ise insan
Onun için bu ne büyük bir acıdır
Şehidin kanı bu kadar kıymetlidir ve hakikat âliminin kaleminden akan siyah nurun ölçüsüdür ve kalemi iman ve Kur'ân hakikatlerine hizmet eden âlimlerin sarf ettikleri mürekkebin kıymeti de şehid kanıyla tartılmaktadır ki Peygamber Efendimiz (asm) "Mahşerde âlimlerin mürekkebi şehidlerin kanıyla müvazene edilir, o kıymette olur" ve "Bidaların ve dalaletlerin istilası zamanında sünnet-i seniyeye ve hakikat-i Kur'âniyeye temessük edip hizmet eden, yüz şehid sevabını kazanabilir" buyurarak bu zamandaki bir hakikat âliminin sarf ettiği mürekkebin kıymetini bizlere haber vermektedir.
Allahım, bizi ve neslimizi dünyadan ancak iman ve şehadet ile ayır.. Âmin..

23 Ocak 2011 Pazar

Ayakları öpülesi anneler

Ey insan! Şefkat kahramanıdır anneler. Şefkatleriyle Allah'ın Rahim isminin mazharı olurlarken şefkatleriyle ücret beklemeden evladına ruhunu dahi feda edecek derecede evladlarının üzerinde titrerler.
O anneler ki cennet onların ayakları altına konulmuş. Cenneti arzulayan evlada annesinin ayağının altı gösterilmiş ki hürmette kusur etmesin. Of bile demesin yanında ihtiyarlayınca bile. 
İşte şair bu hakikati şöyle özetliyor bizlere:
Ey kardeş! Anne sevilmez mi?
Başını okşayan el öpülmez mi?
Cennet bile ayakları altında iken
O pak ayaklar öpülmez mi?

Allahım, bizi ve neslimizi anne şefkatinden ayırma ve mahrum eyleme.. Âmin..

21 Ocak 2011 Cuma

Güzel bir niyet, sünneti yaşamak

Ey insan! Fıtrî bir fiili, insanlığın gereği olan hareketleri yapmak insan yapar bizi. Bizi insan kılan ise bu fiillerimizi güzel bir niyet ile fiillerimizi yaratan Allah'ın razı olduğu tarz olan sünnete uymaktır, uydurmaktır.
Mesela, yemek içmek fıtrî bir fiil ve ameldir. İnsan olmanın ve hayatı sürdürmenin bir gereğidir. Bu fiili ve ameli ibadete çevirmek güzel bir niyet ile mümkündür. O da yeme içme fiilini Peygamberimiz (asm) gibi yapmaktır. Yatmak ve konuşmak da bir fiil ve ameldir. Bunlar da güzel bir niyet olan sünnete ittiba ile ibadete döner.
Bunlar gibi bütün adetler güzel bir niyet olan sünnete uyma niyeti ile ibadet olur. Bunu kendine adet haline getirenin bütün ömrü ibadet olur.
Allahım, bizi ve neslimizi bütün fiil ve amellerimizde sünnete ittibaı niyet edenlerden ve yapanlardan eyle.. Âmin..

19 Ocak 2011 Çarşamba

İnsan isen kalbini öldürme!

Ey insan! Bu zamanın insanı, midesini besleyebilmek için beynini ve kalbini yiyor. Bu duruma düşmek istemez isen aşağıdaki şiir gibi olan hakikati dinle.
İnsan bilmiyor ki uzun yolculuğunda onlara muhtaç.. 
Sonra kalacak ol yolda yalnız, susuz ve aç..
Bu duruma düşmek istemiyorsan o yoldan kaç.. 
Hayat gemisinin yelkenini Cennete doğru aç..
Allahım, bizi ve neslimizi kalbini iman ile hayatlandıranlardan eyle.. Âmin..

18 Ocak 2011 Salı

İmanımız güneş olsun

Ey insan! İmanın güneş olsun, bütün duygularını ve hücrelerini aydınlatsın istersen Allah'a dua et. Allah'ı tanıdığını duan ve münacatınla ilan et. Biz de şöyle dua ederiz:
Allahım! Sana ve senin bir olduğuna iman ediyoruz. Saltanatında, uluhiyyetinde, rububiyetinde ve icraatinde şerikin yoktur.
Kainatta cari olan kanunları temsil eden ve tesbihat ve ubudiyetini sana takdim edemeyen mahlukatın yerine sana arz eden meleklerine de iman ediyoruz. Sen hiç bir şeyi evlad edinmediğin gibi onları da evlad edinmedin.

17 Ocak 2011 Pazartesi

Rabbin kusurlardan yücedir, Sübhan'dır

Ey insan! Kâinat mümkinat içerisinde en mükemmel surette yaratılmıştır, kabiliyeti nisbetinde. Kabiliyetindeki noksaniyetten kaynaklanan kusur onu yaratan Allah'a aid değildir. Zira hikmet mümkinat dairesinde buna müsaade etmektedir. Kudret dairesi olan ahirette ise böyle olmayacaktır.
İnsan göğe baksa, yere baksa herşeyin mükemmelliğine gözüyle şahidlik edecektir. Eserdeki fiillerin ve sanatın harikalığını tasdik edecektir. Ve diyecektir ki bu kuşu, bu çiçeği, bu manzarayı yapan usta o kadar mükemmeldir ki O'nda bir kusur yoktur. O Sübhan'dır. Onu terbiye eden Rab kusurlardan yücedir, yüksektir diye huzurunda rüku ve secde edecektir.
Allahım, bizi ve neslimizi Seni daima tesbih ve takdis edenlerden eyle.. Âmin..

16 Ocak 2011 Pazar

Vazifeperver

Ey insan! Civanmerdliktir vazifeperver olmak. İhlas ile hareket etmektir. Vazifesini seven ve severek yapan milletini seven ve değer verendir.
Vazifesinde tembellik yapan hem milletini sevmek davasında yalancılık eder hem de millet nazarında değerini kaybeder. Milletin en çok ihtiyacı vazifesini severek yapan vazifeperverlerdir.
Öyle de insan olmanın insana yüklediği çok vazifeler vardır. En büyük insanlık olan İslamiyet'in dahi insanlara yüklediği çok vazifeler vardır. Elbette bu yüklerin hakkını verecekler ancak vazifeperverlerdir.
Allahım, bizi ve neslimizi maddî ve manevî vazifeperverlerden eyle.. Âmin..

14 Ocak 2011 Cuma

Rolünü iyi oynamak

Ey insan! Bazen bir sanatçı, bir şahsı canlandırır. Canlandırırken onun ruh halini anlayabilmek ve yakalayabilmek için günlerce onun gibi yaşamaya çalışır. Canlandıracağı şahıs, yemek yemiyor ise yemeği onun gibi terk eder, ibadet ediyorsa onun gibi ibadet eder ve bunun gibi tavırlarla kendini ruhen ve fikren ona yaklaştırır. Sergilediği performans ile kıymet alır, belki ödüller kazanır.
Acaba Allah tarafından bu dünyaya ibadet için gönderilen insan, kendi rolünü oynamayıp o ruha ve fikre yaklaşmaz ve şeytan ve nefsin kendisine biçtiği rolü oynarsa hakikî insan olabilir mi? Vazifesini hakkıyla yerine getirmiş olabilir mi? Elbette hayır.
Öyle ise kendine insan diyen insan olduğunu bilmeli ve Allah'ın kendisine verdiği kulluk rolünü elinden geldiği en iyi şekilde oynamalıdır ki ödüllerin en büyüğü olan Cennete layık olabilsin.
Allahım, bizi ve neslimizi Sana hakkıyla kol olabilenlerden eyle.. Âmin..

13 Ocak 2011 Perşembe

İnsan hayatının meyvesi

Ey insan! Bir ağacın en güzel neticesi meyvesidir. Kainat ağacının en güzel meyvesi insandır. İnsan ağacının en güzel meyvesi kulluğudur.
Ey insan, kainat, bahar ve ağaç senin için meyve veriyor, senin meyven yine senin içindir, Allah'a dönüktür.
Dikkat et, hayat ağacın cennetteki tuba ağacının meyvesini versin, cehennemdeki zakkum ağacının acı meyvesi senden çıkmasın, yoksa mahvsın.
Allahım, bizim ve neslimizin hayatının meyvesini Cennet eyle.. Âmin..

Ânı yaşatmak

Ey insan! Elimizdeki fırsatı kaçırmamak için üzerimize düşen vazifelerimizin olup olmadığına bakmak, yoksa vazife sayarak bir elmasa çevirmek yani ahirete mal ederek o ânı bakileştirmek gerekir.
Mevlana Hazretleri bu hususu bize şöyle haber verir: “Şu, içinde bulunduğun tek anlık ömrünü fırsat bil ve onunla meşgul ol. Ne geçmişle üzül, ne gelecekten kork. (Mevlânâ)"
Allahım, bizi ve neslimizi daima ânı elmasa çevirenlerden eyle.. Âmin..

12 Ocak 2011 Çarşamba

Sıkma yâ Rab!

Yâ Rab! Ruh darlığıyla, rızık darlığıyla, maişet darlığıyla, gönül darlığıyla, fikir darlığıyla, kalb darlığıyla sıkma!
Yâ Rab! İmkân darlığıyla, vakit darlığıyla, makam darlığıyla, yol darlığıyla, mekân darlığıyla sıkma!
Yâ Rab! Zaman darlığıyla, kabir darlığıyla, berzah darlığıyla, mahşer darlığıyla, cehennem darlığıyla sıkma!
Allahım, bizi ve neslimizi darlıkla, yoklukla, varlıkla, musibetle sıkma.. Âmin..

10 Ocak 2011 Pazartesi

Kur'ân bir hidayet ve bir nasihattir

Ey insan! Kur'ân, arş-ı aladan, ism-i azamdan gelen ve insana indirilen Allah'ın kelamıdır. İnsana indirilmiştir ki kainatın en mükemmel meyvesi olan insan hem kainatın hem hadiselerin hem insanın hakikati anlaşılsın.
Kur'ân, bu gibi nice hakikatleri ve sırları insana açıklar. Bu sebeble insanlar için bir açıklamadır. Aynı zamanda takva sahibleri için bir hidayet ve bir nasihattir ki Allah'ın marziyatını ders verir.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: "Bu (Kur’ân), insanlar için bir açıklama, takvâ sâhibleri için ise bir hidâyet ve bir nasîhattir. (Âl-i İmran, 138)"
Allahım, bizi ve neslimizi Kur'an'a tabi olan takva sahibleri eyle.. Âmin..

9 Ocak 2011 Pazar

İttihadın altyapısı

Ey insan! İttihadın ve birliğin alt yapısı aynı Allah'a iman edip aynı Peygamber'i kabul ederek aynı kıbleye yönelip aynı kitaba inanan bir temele sahiptir.
Öyle ise Allah'a ve Peygamber iman edip aynı kıbleye yönelen Müslümanların ittihad ve ittifak etmesi kadar kolay birşey yoktur. Böyle olmasına rağmen araya nefis ve şeytanın girmesiyle aynı kıbleye yönelen Müslümanlar arasında ayrılık ve tefrika baş gösteriyor. 
Gıybet, dedikodu, iftira, tarafgirlik gibi arızalarla bu ayrılık artıyor. Öyle ise bu arızalar tamir edilmeli ki Müslümanlar tekrar olması gereken ittihadı sağlasın. Bu da ancak ihlas ile olur.
Allahım, bizi ve neslimizi ihlas ile ittihada kuvvet verenlerden eyle.. Âmin..

8 Ocak 2011 Cumartesi

Sende bende olmak

Aşk kalbi bir zatta toplar. Kalb maşukundan ayrılığı kabul etmez, her an ve yerde onu görmek ister. Hatta hasret ruhunu bedeninde sıkar, maşuka uçmak ister. Hatta maşukun ruhunda, manasında kaybolmak, o olmak ister. Ben sende bende olmak isterim der. Bende olmak ile ruhu maşuka dönüşür. 
İşte bu duygu ve hissiyat fani mahbublara verilirse sahibini divane eder. Mahbub ve maşukların üzerindeki fena damgası ve fena ve beka damgasının sahibi görülürse işte o zaman Abdulkadir Geylanîler, Yunus Emreler, Bestamîler, Bediüzzamanlar meyve verir.
Onların ruhları vuslat şarabını kana kana içer. Zira bin bir isim ile müsemma olan Allah'a kavuşurlar, her an ve yerde O'nunla olurlar. O ne yaparsa, Allah iyi yapar diyerek İlahî fiillere aşk ile bakarlar.
Allahım, bizi ve neslimizi vuslat şarabını kana kana içenlerden eyle.. Âmin..

4 Ocak 2011 Salı

En hayırlı genç odur ki

Ey insan! Gençlik hevesleri alır götürür insanı gaflet vadilerine. Gaflet vadilerinde dolaşanlar, dalalet derelerine her an yuvarlanabilirler.
Öyle ise gençlik heveslerine esir olmayıp gaflette boğulmamanın yoluna bakmalıdır. Bu da ihtiyar gibi olmaktan geçer. Bir ihtiyar gibi ölümü düşünmeli, ahiretine ciddi çalışmalıdır.
Peygamber Efendimizin (asm) "Gençlerinizin en hayırlısı ihtiyarlarınıza benzeyendir. İhtiyarlarınızın en şerlisi, gençlerinize benzeyendir. (Feyzü'-l Kadîr, 776)" buyurduğu hadis-i şerifinindeki en hayırlı genci Bediüzzaman Hazretleri bize şöyle açıklar: "En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesâtına esir olmayıp gaflette boğulmayandır. (Risale-i Nur)"
Allahım, bizi ve neslimizi daima en hayırlı genç ve en hayırlı ihtiyar eyle.. Âmin..

3 Ocak 2011 Pazartesi

Güzel sözlü

Ey insan! "Şübhesiz ben Müslümanlardanım" demek güzel sözdür. Bu güzel sözü söyleyen bir Müslüman, içini güzelliklerle doldurmalıdır.
O güzellikler elbette İslam'ı hayatına aksettirme olur. İslam'ın güzelliğini bilen ve tadan bir Müslüman, insanları bu güzelliğe çağırmalı, Allah'a teslim olmaya davet etmelidir. Davetinin tesirli olması için salih amel işlemelidir. İman salih amel ile süslenirse insan güzel sözlü olur. O zaman şübhesiz Müslümanlardan olur.
Allah bu hususu bize şu âyetle haber verir: "Allah'a çağıran, salih amel işleyen ve "Kuşkusuz ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir? (Fussilet, 33)"
Allahım, bizi ve neslimizi güzel sözlü eyle.. Âmin..

Ayranın ekşi mi?

Ey insan! Kim söyler ayranım ekşi. Ben müfsidim diyen var mı tek kişi? Zaman âhirzaman, asr-ı saadet değil ki doğru ile yalan, iman ile küfür arasındaki dağlar kadar olan mesafe olsun. Bu zamanda o mesafe kapanmış maalesef. Maddî ticaret yapanlar aldatabildiği gibi manevî ticaret yapanlar da aldatabilmektedir.
Öyle ise aldatmamak ve aldanmamak için sözü mihenge vurup tartmalı. Kimin sözü altın, kimin sözü teneke bilmeli ki aldanmasın. İşte o mihenk Kur'ân ve sünneti esas alan ehl-i sünnet ve'l-cemaatin mihengidir. Bil ki hidayete tabi olasın.
Allahım, bizi ve neslimizi daima hidayete tabi olanlardan eyle.. Âmin..

2 Ocak 2011 Pazar

Gözyaşı temizler ruhu

Ey insan! Sudur kiri gideren, insanı ve eşyayı kirden pak kılan. Aynen öyle de manen ruhu ve kalbi kirleten günah, şübhe kirlerini ancak gözyaşı pak kılar, temizler.
Öyle ise günahlara tevbe etmeli, gözyaşı döküp afvını Allah'tan istemelidir. Zira gözyaşı pişmanlıktır, tevbedir. Tevbe ile temizlenmeyen günahları musibet temizler. Musibetin temizlemediği günahları da ancak ateş temizler.
Allahım, bizi ve neslimizi gözyaşı döküp tevbe edenlerden eyle.. Âmin..

1 Ocak 2011 Cumartesi

Sen Rahman'sın

Allahım! Sen Allah'sın ki kâinata tecelli ediyorsun vâhidiyetinle. Güzel isim ve sıfatlarınla. Yetmiş bin perde var, ama Sen yine en güzelsin.
Sen Rahman'sın. Rahmetinle âlemleri kuşatıyor, mü'min kâfir demeden merhamet ediyorsun. Rahmetin bize rızık olarak görünüyor, rızıklandırıp ihtiyacımızı görüyorsun.
Allahım, bize ve neslimize rahmetini yar eyle.. Âmin..